Vajinismus Vajinanın Panik Atağıdır

Her gün, tüm dünyada daha fazla kadın vajinismus sorunu olduğunu keşfediyor. Ancak cevapların ve tedavinin azlığı onların umutsuz ve çaresiz hissetmelerine neden oluyor. Halbuki gerçek uzmanlara ulaşan birçok kadın kısa bir sürede vajinismusun üstesinden gelebiliyor. Başka bir deyişle; VAJİNİSMUS KADER DEĞİLDİR VE %100 TEDAVİSİ VARDIR. Yeter ki tedaviyi isteyin ve doğru hekime ulaşın…

Vajinismus Neden Olur, Gerçek Neden Nedir?

Kız çocukları daha küçük yaşlardayken “kapat eteğini bacağın görünecek” gibi güvendikleri ve inandıkları aile büyüklerinin uyarılarıyla KENDİLERİNİ KAPATMA GEREĞİNİ ÖĞRENİRLER. Kendi mahremlerini büyük bir gizlilikle korunmayı öğrenen bu kadınlar bilmedikleri ve hiçbir zaman öğretilmeyen cinsel hayata dair kapıları ilk gece aralandığında ise büyük bir panik ve korku yaşarlar. “Hayır, istemiyorum, açmayacağım bacaklarımı” diyen ve karmakarışık olan bir kadının fiziksel anlamda kendini savunmasına VAJİNİSMUS denir. Çünkü kendi vücudu ile ilgili yaşayabileceği güzel şeylere dair her türlü insiyatifi elinden alınmış ve yaşarsa ayıp ve günah olacağı söylenen kadınlar, ilk gece yıllardır korudukları en değerli hazineleri olan iyi kız ruhlarını, namuslarını ve bekaretlerini kaybetmemek için mücadele ederler. İşte VAJİNİSMUSUN GERÇEK NEDENİ BUDUR…

Vajinismus Belirtileri Nelerdir?

Vajinismusun en temel belirtisi, “o an geldiğinde” kişinin panik atak benzeri bir durum yaşamasıdır. Yani kişi eşini iter, kasılır, endişe, korku ve kaygı duyar. BİLİNCİ AÇIK OLSA DA KONTROLÜNÜ YİTİRİR. KONTROL BİLİNÇDIŞININ ELİNE GEÇER. Kişi zamanla şu duygu ve düşüncelere kapılabilir; duygusal tatminde azalma, suçluluk, utanç duyma, kendinden nefret etme, hayal kırıklığı, “Ne zaman çocuk sahibi olacaksınız?” soruları nedeni ile duyulan korku ve zamanla oluşan cinsel isteksizlik…

Vajinismusta Cinsel Terapiste ne Zaman Başvurulmalıdır?

İlk cinsel birleşme girişimindeki başarısızlıktan sonra her çift, genellikle sorunun geçici olduğunu ve çözüleceğini düşünür. Daha sonraki girişimlerde de sonuç elde edilemeyince kadında sıkıntı, gerginlik ve kadınlığın da eksiklik hissetme, erkekte de reddedilme duygularının ortaya çıkmasına neden olur. İşte bu durumda sorun genellikle daha da büyür ve ilişki de tehlike çanları çalmaya başlar. Bazı çiftler zaman kaybetmeden bir doktora başvururken, bazıları ise aradan 20 yıl geçmesine rağmen hala bu sorunu yaşamaya devam ederler. Bu nedenle çiftlere önerimiz en azından 1 hafta kadar beklenmesi, sorunu kendi başlarına çözemezler ise profesyonel yardım almalarıdır.

İşte bu noktada dikkat edilmesi gereken en önemli konu; TEDAVİNİN ETKİN ve ETİK OLUP – OLMADIĞININ SORGULANMASIDIR.

Çiftlerin olumsuzluğu kabul edip cinsel terapiste başvurmaları, tedavinin yarısıdır. Diğer yarısını da tecrübeli bir cinsel terapist-sexolog kolaylıkla halledecektir.

Unutulmaması gereken tecrübeli bir cinsel terapist ile tedavinin kısa bir sürede %100 çözüleceğidir. Gerçek bir terapist çiftin “biz çözdük” duygusuyla terapiden başarıyla çıkmasını hedefler.

Sevgiyle kalın.